Göçmen karşıtlığı,ırkçılık ve nefret. Bu söylemleri içeren politika sokağa olumsuz yansıyor.Öyle ki yabancı kökenli her birey ırkçılığa maruz kalabiliyor.Müslümanlar da ayrımcılığa uğruyor.
Avrupa Birliği Temel Hakları Ajansı bir anket yaptı.Buna göre Almanya ve Avusturya’da ırkçıayrımcılığa uğradığını hissedenlerin oranı yükseliyor.Almanya’da bu oran yüzde 64 Finlandiya’da ise %54 oldu.Avrupa’da artan ırkçılık parlamentolara da yansıyor.Son örneği Almanya’da yaşandı. Allah yazılı kolye takan kız öğrenci akranları tarafından tartaklandı.
Konuyla ilgili Turkish Press Genel Yayın Yönetmeni,TİMBİR Kurucu Üyesi ve Birlik Haber Ajansı İngiltere Temsilcisi İsmail Karakaş TRT Muhabiri Enes Babacan’ın sorularını yanıtladı.
İsmail Karakaş konuşmasında şunları ifade etti: ''Irkçılığın temeli Avrupa’da 90’lı yıllarda atıldı.Almanya Fransa gibi Avrupa Birliği başını çeken ülkelerde yöneticilerin yapmış olduğu yanlış yönlendirmeler ve yanlış politikaların sonucudur. Bu durum o kadar tehlikeli boyutlara geldi ki artık ten rengine göz rengine saç rengine kadar indirgenmiş oldu.Göçmenlerin siyasete atılmaları,yerel ve merkezi hükümette sandalye sahibi olmaları ırkçılık ve İslamofobi'yi azaltmaya yardımcı olur.''
Avrupa'da artan ırkçılık parlementolara da yansıyor.Son olarak Hollanda’da aşırı ırkçı Parti seçimi kazandı.Polonya’da %37’si İtalya’da %30 Hollanda’da %23’ü Almanya’da %11’i aşırı söylemlere sahip partilerden oluşuyor.’’
Uzmanlara göre ayrımcılıkla mücadele için Avrupa'da yaşayan yabancıların siyasete daha katılması gerekiyor.