İŞTE SİZE DEMOKRASİ, ÖZGÜRLÜK MÜ YOKSA SÖMÜRGECİLİĞE GİDEN BENCİLLİK Mİ?

Herkesin bir dünyası var elbette. Bizim yaşadığımız Dünyanın da bir gerçeği, yaşı ve yaşam şekli var. Muntazam yaratılan Dünya alemlerle, ilginçliklerle dolu. Sekiz milyarın üzerinde insanın yaşadığı Dünyamızda bulunan yedi kıta mevcut. Bu kıtalardan Asya ve Afrika diğer kıtalar göre daha mahzun, daha mazlum, daha sıkıntılı, daha çok ağladığı veya ağlatıldığı gözden kaçmayan bir gerçektir.

Oysa bu iki kıta coğrafi, yeraltı kaynakları, tarım, tarih gibi özellikleri itibariyle daha zengin ve fazla geniş kaynaklara sahipken neden ile başlayan sıkıntıların buralarda saklı olduğunu görmek mümkün. Hatta medeni yetin en zengin olduğu yerler Asya ve Afrika Kıtasıdır demek abartı olmaz. 

Dünyanın ihtiyaç duyduğu yeraltı kaynakları, enerji kaynaklarının nerdeyse merkezi bu iki kıtadır da denilebilir. Ulaşımın kalbi de burasıdır demek de bir başka gerçektir. Bir başka önemli gerçek de semavi üç dinin peygamberlerinin doğduğu, dini hayatın neşvü nema bulduğu, hatta kıyametin bu bölgede yani Ortadoğu’da kopacak olmasıdır. Daha bu tür özellikleri saymak ve çoğaltmak mümkün…

Ama gelin görün ki gözyaşının, kanın dinmediği; feryatların arşı alay yükseldiği ağıtların yakıldığı, özlemlerin sevdaya döndüğü, acıların dinmediği, toprağın kan ve gözyaşına bürünerek hasret koktuğu, hasretin ve sılanın sonlanmadığı topraklar da maalesef bu kıtadadır. Nedense hüzün, şiddet hep bu kıtlarda yaşıyor ya da yaşatılıyor.

Bu kıtalarda gün yok ki yaralama, bombalama, silahlı çatışma, gasp, savaş çığlıkları ve ölümler olmasın. Bu kıtalarda kavga ve şiddet o bölgede yaşayanlardan çok Batılı, Süper Devletlerin kışkırtmaları, kavganın silahla ve değişik şekillerde desteklenmesi ile meydana getiriliyor.

İnsan hakları, demokrasi(!) adına dünyanın ta bir ucundan gelinerek buraları manda, himaye ve sömürge altına alınması adet haline getirilerek normal karşılanır olmuş.

Asya Kıtasında içişlerinde sınırlı, sınırlı egemen ve hürriyetini kazanmış olarak yetmişe yakın ülke var. Bu ülkelerden Filipinler, Kore, Tayland ve Vietnam sıkıntı yaşayan devler arasındadır. Afrika Kıtasında da bu sayıya birkaç tane ekleyin o kadar…

Ya bu iki kıtadaki İslam Ülkeleri ne alemde derseniz?

Türkiye ve komşuları ile Ortadoğu ekseninde bakmak gerekirse; iki bin öncesinde Kuveyt, Irak ve İran ile yapılan savaşlar ve sonrasında yaralarını sararken Irak adeta haritadan silindi. Silinen Irak’ın insan hakları ihlal edilerek Irak parçalara bölündü. 

Türk Cumhuriyetleri, Doğu Türkistan, Kırım, Balkanlar ve Kıbrıs kanayan yaranın bir başka yüzü olarak bazen tansiyon düşürülerek, bazen de yüksek ateşle sıkıntılar ilk günkü gibi tazeliğini koruyor.

İsrail’in hunharca ve gaddar yaklaşımına! Batının ve Amerika’daki Yahudi lobilerinin çifte standart demokrat! destekleri ile gün yok ki Libya, Lübnan, Suriye, Mısır ve Filistin’de ateşler sussun, sessiz ve huzurlu bir gün olsun. 

Arap Baharı ile Tunus, Yemen yoklanmıştı. Arakan’da hayvanlara yapılmayanlar hala gayrı insani bir şekilde işkenceler yapılıyor, Afrika kan ağlıyor. Kısaca İslam Alemi fitnenin, fesadın, kavganın, şiddetin, her türlü alçaklığın, kötülüğün içerisine atılmış, insanlık birçok alanda can çekişiyor.

Dün Cezayir ve Ruanda karıştırıldı. Cezayir de bir buçuk milyonun üzerinde insan öldürüldü, hiç söz hakkı verilmeden ölüm, yaralanma, tecavüz gibi her türlü pislik sergilendi. 2,5 milyonun üzerinde Cezayirli tehcire zorlandı. Ruanda'da Hutu ve Tutsu Kabileleri birbirine kırdırıldı. Kim yaptı Fransa? Batı bu çifte standardı izledi ve destekledi. Çünkü Müslümanlar yok ediliyordu. Peki, İslam Ülkeleri ne yaptı. Başka...

Bosna'da Srebrenitsa'da katliamlarla, toplu ölümlerle bir nesil yok edildi. Sırplar toplu öldürme ile 8.300 kişiyi öldürdü. Toplu mezarlar, vahşet kayıtlar II. Dünya Savaşından sonra insanlığın en büyük suçu olarak kayda geçti. Batı ne yaptı, izledi. Ya İslam Ülkeleri neyaptı; yapılan yeterli miydi?

Ermeniler, Sovyetlerin 366. Mekanize Alayının da desteği ile Azerbaycan'ın Hocalı kasabasında, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 kişiyi katletti. Yaşanan sadece insanların katledilmesi değildi. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde birçoğunun yakılmış olduğu, gözlerinin oyulduğu tespit edildi. Hamile kadınlar ve çocukların da bu vahşete maruz kaldığı hafızalarda ilk günkü gibi tazeliğini koruyor.Azerbaycan Türkiye ile Ermeriler’inderslerini verdi.

İşte özgürlük, demokrasi adına katil İsrail, Abd, İngiltere, Batı ve işbirlikçileri…