Edebiyatımıza, sanatımıza, hikayelerimize, masallarımıza, filmlerimize, oyunlarımıza baktığımızda cesaret hep ön plandadır ve yüceltilir, örnek gösterilir, korkaklık ise yerilen ve küçümsenen ve hatta horlanıp aşağılanan bir kavramdır.
Geçmişimizi kahramanlarımız üzerinden hatırlar ve korkakları hiç tanımayız. Kahramanlarımız Yaşar Doğu, Naim Süleymanoğlu, Halil Mutlu, Koca Yusuf, Rıdvan Dilmen, Nihat Kahveci, Tuncay Şanlı, Sergen Yalçın, Ogün Temizkanoğlu, Abdullah Ercan, Hakan Ünsal, Semih Şentürk, Volkan Demirel, Rüştü Rençber, Bülent Korkmaz ve diğerleridir… Gelecek nesillerde Arda Güler, Ferdi Kadıoğlu, Mert Müldür, Kerem Aktürkoğlu, Mert Günok, Merih Demiral, İsmail Yüksek, Hakan Çalhanoğlu, Barış Alper, Samet Akaydın, Cenk Tosun, ve diğer kahramanları aynı bizim hatırladığımız gibi hatırlamak ister…Bunu korkak oyunla başaramazsınız… Tarihi şanlı zaferlerle dolu, tarihi şanlı zaferlerle yazılmış bir milletin evlatlarının korkak bir oyun felsefesi ile oynaması yakışır mı, oradan bir zafer çıkar mı? Siz hiç İspanya’nın, Almanya’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın Amerika’nın, Rusya’nın, Çin’in heleki küçük ülkelere karşı savunmada hapsolduğunu gördünüz mü? Real Madrid’in, Barcelona’nın, Bayern München’in, Manchester City ve diğer büyük kulüplerin savunmada hapsolduğunu gördünüz mü, böyle taktik olur mu, kabul edilir mi onlar için? Şanlı tarihimizde olduğu gibi bugünde dünya devleri arasında kendisine her anlamda yer bulan ülkemizin, böyle korkak, geriye yaslanmış ve maç boyu savunma yapan ürkek bir oyun felsefesi ile oynaması, hem kabul edilemez, hem yakışmaz ve neticede başarı da getirmez.
UEFA alçakça, sinsice, alelacele, ırkçı, subjektif, etiğe, spora, ahlaka ve tüm evrensel ilkelere zıt bir şekilde Merih Demiralı EURO 2024’te 2 maç ceza ile cezalandırmış, bu haksızlığa karşı ülkemizin insanı ve tüm dünyadan başta müslümanlar olmak üzere, vicdan sahibi insanlar isyan etmiş bir durumdayken; ülkenin Cumhurbaşkanı bu isyanın vücut bulmuş hali olarak korkmuyoruz ve korkmadığımızı da bizzat sizin sınırlarınızda göstereceğiz mesajı vererek, tüm programlarını iptal ederek maça geleceğini günler öncesinden beyan etmişken, nedir bu korkaklık Montella?
Sen hiç bilmez misin ki cesurlar bir gün ölürken korkaklar her gün ölürler. Nasıl bir mantaliteye sahip takım kuruyorsun sen, korkak bir oyun felsefesini benimseyerek oynayan Türk genci olabilir mi? Sen normal şartlarda ve fakat özellikle bu olağanüstü şartlarda bu mantaliteyi değiştirmen; hem psikolojik anlamda hem de kazanan takım olmak anlamında gerekli taktiği hazırlaman ve uygulaman gerekmez miydi?
Cumhurbaşkanı gerekli cesareti göstermiş ve bir mesaj vermişken, tüm insanlar dolmuş, tüyler diken diken olmuşken, (bu arada bilmem siz de tüyler diken diken oluyor mu, böyle bir genetik, tarihsel, kültürel yapıya sahip misiniz?) rakip tarihinin en zayıf döneminde yakalanmış ve kazanmak için, hele ki geriye düştüğün andan itibaren daha cesur oynayabilecek bir takım oluşturman gerekmez miydi? Tüm maç boyunca rakibin baskı kurup, hücum etmesinden bile bir ders çıkaramadın mı be adam!!!
Kimse sana boş kahraman ol demiyor, bu işin sağlam defansla yapıldığını da çok iyi biliyoruz ve fakat neredeyse 90 dakika savunarak, (rakipten fazla gol yiyerek) korkaklıkla gelebilecek kalıcı başarı olmadığını, hele ki sporda korkaklığın hiç işe yaramadığını çok iyi biliyoruz. Sporu, sadece sizlerin bildiği ve bizlerin küçümsendiği bir bakış açısını sert bir biçimde reddediyoruz. Verdiğin röportajlardan vücut dilini çok iyi okuyoruz haberin ola! sana o saç ve giyim tarzında akıl veren ekibin bu konuda da destek olsun, biz saf gibi görünen iyi niyetli ama her şeyin farkında olan irfanlı bir milletiz, merak etme sen…
Çevik, mermi gibi, ok gibi, ayağa kafa atan pırlanta gibi çocuklara, azimli, ruhlarını ortaya koyan, tutkulu, tüm bedenlerini feda eden bu gençlere korkak oyun oynatmak yakıştı mı? Senin iç dünyanı ve almış olduğun kültürü biz bilmeyiz, biliriz de bilmeyiz Montella… Fakat biz inancımızla, genetiğimizle, tarihimizle, kültürümüzle ,medeniyet tasavvurumuzla korkak olamayız ve korkak oynayamayız bunu bilesin. Umarım yetkililer bunu sana anlayacağın dilde anlatmışlardır.