Kültür-Sanat

Mehmet Hacıismailoğlu: FERYADI BIRAK KENDİNE GEL!

“Değerler manzumesi” denildiğinde (Birden çok değerin zaman içerisinde eklenerek oluşturduğu yapı) aklımıza ananeden, Dine, kültürden, tarihe birçok olay, kişi ya da manevi bir birikim gelir.

Nethaberler.com haberi sitesi yazarlarından Mehmet Hacıismailoğlu'nun Makalesi sizlerle ...

Yitirdiğimiz onca değerimiz vardır. Bu değerleri çoğu zaman hatalarımız ve davranışlarımız yüzünden kaybederiz. Belki tarihin tozlu sayfalarında bazen karşımıza çıkar. Hepsi bu.

Son dönemlerde sosyal yaşamın, davranışların, haddinden fazla kirlenmesinin temelinde bu değerler zincirinin kopması yatıyor. Görün işte, müzikte farklılaşmanın sonunu, kültürden kopmanın sancısını, merhamet ve iyilikten uzaklaşmamızın yüzümüze vurduğu tokadı hemen her yerde müşahede ediyorsunuz. 

Milli mücadelenin manevi kahramanı Mehmet Âkif Ersoy’un “Ye’s” Şiirinde dediği gibi “ Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar… Uğraş ki, telâfi edecek bunca zarar var.

Zaman hakikatten dar ve uğraş halâ yeteri kadar değil!

Mehmet Âkif Ersoy’u kime sorsak bilir de, bilmez birçoğu Mehmet Âkif Ersoy ne der.

Değildir Mehmet Âkif Ersoy sadece bir İstiklal marşı şairi, değildir sadece Safaat’ı yazan insan. Mehmet Âkif Ersoy bu ülkenin yarınlarına miras bırakan, “Asımın Neslini” nesillere armağan eden. Sadece bulunduğu dönemin değil, gelecek asırların da en önemli kazanımıdır bu dâva, bu vatan, bu İslâm, bu memleket.

Ondan bize kalan en kıymetli hazinelerden biri de sevgili torunu Selma Argon Ersoy’dur. Kendisi benim canımdır. Birçok yerde program yaptık birlikte. Her gittiğimiz yerde Milli mücadeleden, dedesi Mehmet Âkif’ten izler bıraktı. Gençlere muazzam katkılar sağladı.

Peki, bugün buna ihtiyaç yok mu? Mehmet Âkif Ersoy’un Yaşayan tek torunu ile aynı zaman da, aynı coğrafya da yaşıyorken, ondan faydalanmayalım mı? Değerler manzumesinin bir halkasını da biz mi koparalım? 

Bırakın şehir şehir dolaştırılmayı, sokak-sokak, ev ev susmamasını sağlamak icap eder. Çünkü bizim anlatmamız başka, onun anlatması başka. Selma Argon Ersoy’un bu gençliğe teslim etmesi gereken hazineler var. 

Ne olduğu, kim olduğu, ne söylediği belli olmayan bazı sanatçı müsveddelerine servetler ödenirken, bize özümüzü, ananemizi, ne yapmamız gerektiğini, milli duruşumuzu, istiklâl ve istikbalimizin önemini anlatacak Selam Argon Ersoy’a “sen evde otur” diyemezsiniz! Yeterince pişmanız yapmadıklarımızdan, bari bu konuda pişman olmayalım.

Biz bu ülkede gençlerimize değerlerimizi gerçekten anlatıyor olabilseydik, bu ülkede yaşayıp, bu ülkeye ihanet eden bir takım örgütler onları kendi saflarına çekemezlerdi. Bedel ödedik, can verdik, zaman kaybettik, yoksa halâ akıllanmadık mı?

Mehmet Âkif Ersoy’u anlatmak, sadece 12 Martta olmamalı! Yılın her günü anlatılmalı. Bizim taşımakla ve yaymakla yükümlü olduğumuz “asımın nesli” var. 

Belediyeler, valilikler, kaymakamlıklar, vakıflar, dermekler, bütün kurum ve sivil toplum ağlarımız sizlere sesleniyorum; Selma Argon Ersoy’u, en son ne zaman davet ettiniz?

Mehmet HACIİSMAİLOĞLU