Seremce, Sersemlik ve Sonsuz Şefkat

İnsan, bazen bir sözden çok bir seremceye ihtiyaç duyar. O an anlar ki, hayat onun sandığı gibi düz bir yol değil, inişleriyle, çıkışlarıyla bir imtihan alanıdır.

Dillerimiz çatlayana kadar anlatsak da, bazen tek bir yaşanmışlık, tek bir sessizlik, içimize işleyen bir fark ediş, bizi Rabbimize yaklaştırır. Çünkü insan, unutkandır. Hatırlatılır. Nankördür. Şükrü öğrenir. Acizdir. Teslim olur.

Unutkanlık ve Nankörlük
Kur’an’da, insanın yaratılışındaki bu unutkanlık, nankörlük ve acizlik sık sık hatırlatılır:


“Gerçek şu ki, insan Rabbine karşı çok nankördür.” (Adiyat, 100:6)


İşte bu nankörlüğe rağmen, Allah Teâlâ merhametiyle bizi her an uyarır, nimetlerini hatırlatır ve tövbe kapısını açık bırakır. İnsanın kibirle kendini dünyanın merkezi sanışı da, bu hatırlatmalara muhtaç olduğundandır. Çünkü bu dünya bir zenginlik, güç ya da makam yeri değil, bir kulluk yeri, bir sınav sahnesidir.

Sersemliğin Hikmeti


Seremceler, hayatın bize Rabbimizi hatırlattığı anlardır. Bir kayıp, bir hata, bir pişmanlık… Hepsi birer işaret fişeği gibidir. Şöyle bir silkeler, kendimize getirir. Zira insan, en çok sersemlik hâlinde hakikati idrak eder. Bu yüzden, başkalarının yaşadığı şeylerden ders almak önemlidir. Ama ne yazık ki, insan çoğu zaman ancak başına geldiğinde anlar. İşte burada, sabır ve tevekkül devreye girer.

Şefkatin Sonsuzluğu


Allah’ın rahmeti öyle büyüktür ki, unutsak da, yanlışa dalsak da, tövbe edip döndüğümüzde bizi asla geri çevirmez. “De ki: Ey nefislerine zulmeden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar.” (Zümer, 39:53).


Eğer bir seremceyle kendimize geldiysek, şükretmeliyiz. Bu, Allah’ın bizi unutmaması, bize rahmetiyle dokunmasıdır. İnsan, hatırladıkça güzelleşir. Nankörlüğünü fark ettikçe şükreder. Acizliğini idrak ettikçe teslim olur. Ve dünya üzerinde değil, ahiretin gölgesinde yaşamayı öğrenir.

O hâlde, bir seremceye ya da bir tokada gerek kalmadan Rabbimize yönelmeyi öğrenelim. Bugün tövbe etmek, yarına umutla bakmanın en güzel yoludur. Unutmayalım ki, Allah unutanları hatırlatır, nankör olanları bağışlar, aciz olanları yüceltir. Yeter ki, kapısını çalmasını bilelim ve samimi olalım.