Eğitim

Taşel, eğitim sektörünü değerlendirdi: “İkinci yüzyılda eğitimde toplumsal mutabakatı sağlamalıyız”

 Tartışmalar elbette değerli ama günün sonunda bu tartışmaların bizi bir çözüme ulaştırması da gerekiyor. Ülkemiz kısır tartışmalarla çok zaman kaybetti. Artık eğitimde; evrensel bakış açısı, milli değerler ve toplumsal uzlaşıda buluşmamız gerekiyor. Dünyanın içerisinden geçtiği dönüşümü doğru okuyup her alanda yerimizi güçlü şekilde almamız için eğitime yatırım yapmaktan başka şansımız yok” dedi.

Eğitim konusunda geçmişten bugüne süregelen tartışmaların son dönemde artarak devam ettiğinin altını çizen Taşel, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız bir dönemde, ortaya konulan ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşabilmenin yolu nitelikli eğitimden geçiyor. Nitelikli eğitim için de eğitim yatırımları ve kaynaklardan eğitim olanaklarına eşit erişime, nitelikli insan kaynağı yetiştirmekten yeni nesil teknolojilerin entegrasyonuna kadar pek çok konunun bir araya gelmesi gerekiyor. Bunların yanında bence ülke olarak atmamız gereken önemli bir adım da herkesin üzerinde uzlaştığı, günübirlik tartışmalardan uzak bir eğitim sistemi oluşturabilmek. Eğitim sistemimizi kişilerden bağımsız, siyaset üstü bir yere konumlandırmalıyız. Ülkemizin hedeflerine, toplumsal ihtiyaçlara cevap veren, ortak akılla oluşturulmuş bir sistem geleceğe güvenle bakmamızı sağlayacaktır. Türkiye’nin eğitim markası Final, tam 44 yıldır bu anlayışla çalışıyor. En iyi bildiğimiz işe, eğitime odaklanarak çocuklarımızı başarılı bir geleceğe taşımak için çabalıyoruz. Odağımız; yeteneklerinin farkında, özgüvenli, geleceğe güvenle bakan başarılı ve iyi insanlar yetiştirmek. Bu yolda yürürken odağımızın dışındaki hiçbir gündemle ilgilenmiyoruz” diye konuştu.

“Türkiye’nin geleceği iyi eğitimden ve entelektüel sermayesini güçlendirmekten geçiyor” 

Değerlendirmelerine Türkiye’nin gelişmiş bir ülke olma yolunda attığı adımlara vurgu yaparak devam eden Taşel, şunları söyledi: “Eğitim toplumsal değerlerin oluşumundan iyi insan yetiştirmeye, gelişmiş bir ekonomiden köklü bir demokrasinin oluşumuna kadar bir ülkeyi her alanda etkiliyor. Bildiğiniz gibi, ülkemizin önemli bir genç nüfus potansiyeli var. Bu potansiyeli güçlü bir geleceğe dönüştürmenin yolu nitelikli eğitimden geçiyor. Araştırmalar gösteriyor ki gelişmekte olan ülkelerin gelişmişlik aşamasına geçmesinde entelektüel sermaye büyük rol oynuyor. Bir dönem ülkemizde, kişi başına düşen gelir düzeyinin belirli bir seviyenin ötesine gidememesini tarif eden “Orta Gelir Tuzağı” kavramı çokça tartışılmıştı. Bu tuzaktan çıkabilmenin yolu iyi eğitiminin doğurduğu nitelikli insan gücünden geçiyor. Nitelikli insan gücüne sahip olduğunuzda katma değerli üretime, yeni teknolojilere yatırım yapabiliyorsunuz. Bu nedenle Türkiye’nin geleceği iyi eğitimden ve entelektüel sermayesini güçlendirmekten geçiyor.”