Kültür ithal etmek, kültür ihraç etmek. Tabi bu iki kavramı böyle duyunca insan garipsiyor. İthal ve ihraç denildiğinde insanın aklına mal ve ekonomik şeyler geliyor.
İnsanoğlu bu dünyada doğduğu günden öldüğü güne kadar çeşitli aşamalardan geçer. Hayat ilerledikçe, yaş geçtikçe hayat sarp bir yokuşa benzer.
Hikmet dolu, ibret dolu ve hikmet ve ibretle baktığımızda bize fikir verecek şuur dolu bir Dünya'dayız.
"Peygamberler ve devrimci ruh" başlıklı yazımı okuyup "Hocam "devrim" bize ait (bizim coğrafyamıza ait) bir kavram değil" şeklinde bir yorum yazılmış. Devrim yerine "ihya, inşa ve tenvir" gibi olumlu...
Şunu baştan belirteyim. “Bütün Peygamberler devrimcidir. Yani cahiliye toplumunu deviricidir.
Rahmetli Babam, çocukluk ve gençlik yıllarının geçtiği ve daha sonra da vefatına kadar yaşadığı Kahramanmaraş için şu iki hususu sık sık dile getirirdi: “Oğlum bizim gençlik yıllarımızda (yani 1950-19...
Anadolu bizim canımız ve ezelden ebede vatanımız. Bu gerçeği ruhumda sonsuza dek hissediyorum. Bu aziz Vatanı bir emanet biliyorum. Emanetin sahipleri olarak da iki Ecdadı en öncelikli görüyorum.
Bir lidere ne gerek? Bu yazıyı yazmaya ilk başladığımda yazının başlığı bu idi. Sonradan o başlığı değiştirdim ve “Lider olmak mı? Lider kalmak mı?” diye sordum.
Yazımın en başında şunu net olarak belirtmeliyim. Devlet, sosyal medyayı kontrol altına almalıdır ve gerekirse kapatmalıdır. Aynı durum tüm internet mecraları için geçerli olmalıdır.
Çocukluğumda gazete okumayı, hatta dergi okumayı, daha da ilerisi kitap okumayı çok önemser ve okuyacak dergi, gazete ve kitap arardım.
Bu bağlantı sizi https://www.haberinsaati.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.