Kurbanlık hayvanı canlı olarak tartıp satmak ve almak zinhar caiz olmaz. Hayvanın tamamı üzerinde pazarlık yapılırsa, o zaman alışveriş götürü usulü olduğundan sahih olur.!
……………

Hani hep iç çekerek eskileri yad edip ‘’nerede o eski…’’ dediğimiz günler var ya, işte o eski günler artık yok ve bir daha da gelmeyecek.! Bayramlarımız, geleneklerimiz, komşuluklar, insanlıklar hiç biri kalmadı. Hemen hemen her şeyde olduğu gibi maneviyatı çok büyük olan bayramlarımızı da günümüz teknolojisine uyarladık. 

Artık hayatımızı tek tuşla kontrol ediyoruz. Elbetteki çok rahat ve güzel bir şey fakat maneviyatımızı ve değerlerimizi de bu tuşa endekslersek artık makinadan fazla bir farkımız kalmayacak. Yüz yüze ilişkiler yerine telefon görüşmesi, alt sokakta oturan akrabalarımızı ziyaret dururken görüntülü arama, bayramlaşmak ikramlaşmak el öpme yerine kısa mesaj, eş dost arkadaş komşu tanıdık kutlamalarına toplu mesaj derken kurban kesmeye de banka havalesi.! Maneviyatımızı kaybettik. Ne kadar acı değil mi!!!

Bunun yanında son beş on yıldır trendleşen kesilecek kurbanlıkların pazarlık sistemi,
-bu hayvan kaç kilo geliyor?
-kilosu kaça tekabül ediyor?
-canlı kilo kaç para
-kesildikten sonra kaç kilo et kalıyor?
-kalan etin kilosu kaça lira?
-kasapla aynı mı?
-ya o kadar gelmezse? 
-canlı tart ver 
-kalan eti tart ver…. gibi onlarca saçma sapan, kurbanla bayramla alakası olmayan pazarlıklar. Ne bu şimdi? Bakın bu caiz değil ve kestiğiniz kurban kurban değil.! En iyisi kasaptan kiloyla et almak. Daha mantıklı değil mi?

Peki olması gereken ne?

Bayramdan bir iki gün öce veya bayramın birinci günü namazdan sonra alırsın çocuğunu, eşini ya da kardeşini, ya da bir yakınını, gidersin meydana, bütçene göre gözüne kestirdiğin kurbanlığı seçersin, uzatırsın elini üç aşağı beş yukarı yaparsın pazarlığını, alırsın kurbanlığını gelirsin eve, kesersin hayvanını, dağıtırsın eşe dosta fakire yoksula garip gurabaya, bir kısmını atarsın dolaba, hem için huzur dolar, hem bayramı yaşamış olursun, hem de gelecek nesillere öğretmiş olursun bayramın ne demek olduğunu.!

Kurbanlığını göreceksin, kesebiliyorsan kendin, yapamıyorsan vekaletlendirdiğin birine kestirecek o manevi duyguyu yaşayacaksın ki bayram bayram olsun. 

Öyle ısmarlamayla, havaleyle, bağışla, etin kilosuyla, kilonun parasıyla  kurban olmaz. Yılda bir kez görerek, yaşayarak, yaşatarak ve hissederek kurban kesilir.! Benden söylemesi…

Herkesin kurban bayramını yürekten kutlar, sevdiklerinizle birlikte hep o eski bayramları yaşamanız dileği ile…Kalın sağlıcakla…

Savaş Bal