Söze doğrudan acı gerçeği ve çok net gerçeği açıklamakla başlayalım. Futbolda çok zor gol atan, çok kolay gol yiyen bir Milli Takımımız var. Bu ana karakteristik devam ettiği müddetçe biz daha çok üzülürüz. Maalesef bu acı bir gerçek.

Dün gece, 6 Temmuz 2024 gecesi, saat 22-24 arası, Avrupa Futbol Şampiyonasında umutlarımız yerle bir oldu. 

Çeyrek finalde karşılaştığımız Hollanda ile ilk yarıyı 1-0 önde bitirdiğimiz, hatta maçın son 20 dakikasına kadar önde götürdüğümüz bir maçta 70 dakikada bir gol yedik, ardından 6 dakika sonra bir başka gol yedik ve 2-1 mağlubiyetle 85 milyon yurt içinde vatandaşımız, 10 milyon yurt dışında vatandaşımız bir anda hüsran yaşadık. 

Hatta bizi gönülden destekleyen tüm Dünya’daki Müslümanları düşünürsek milyarlarca kişi dün gece hüsran yaşadık. 

Bundan birkaç gün önceki yazımda “Türkiye Avrupa Şampiyonu Olursa Dünya Bayram Eder” diye bir başlıkla futbol ile ilgili ilk köşe yazısı yazdığımı ifade etmiştim. Bu da ikinci yazım. 

Evet, Avrupa Futbol Şampiyonasında çeyrek finale yükselmekle büyük zafere imza attık. Ancak bu zaferi sürdüremedik.  Eğer yarı finale yükselseydik rakibimiz İngiltere olacaktı. İngiltere bizim tarihsel rekabet içinde olduğumuz bir Ülke. Yenerdik onları da.

Bundan önceki futbolu anlattığım yazımda belirttim. Tekrar belirtiyorum.

Futbol yalnızca futbol değildir. Futbol ile tüm Dünya’ya çeşitli mesajlar verilir. Zaten bundan önce verildi de. Önce yarı final ve sonra final oynasak biz bu turnuvada iddia ediyorum, Asya’dan Avrupa kıtasına, Afrika’dan Amerika kıtasına tüm mazlum coğrafyalarda ve sömürgecilere karşı mücadele veren tüm Ülkelerde halklar Türkiye’yi desteklerdi.

Böyle bir gidişat ve böyle bir durum var idi. Ancak çeyrek finalde elendik. 

Niye elendik?

Şunu belirteyim. Tüm futbolcularımız maç boyunca çeyrek finalde Hollanda karşısında azimle ve canla-başla mücadele ettiler. Çok çok yoruldular. Büyük bir milli ruh ile oynadılar. 

Allah hepsinden razı olsun. 

O Maçtaki yenilgi sonrası ağlayan milli futbolcularımız Hakan Çalhanoğlu ile Arda Güler’in yüzleri gözümün önünden gitmiyor. 

Diğer futbolcularımız da büyük hüzne gömüldüler. Tüm Türkiye hüzne gömüldü.

Artık bu saatten sonra olan oldu. 

Ancak bundan sonra daha güçlü bir futbol milli takımı meydana getirebiliriz. 

Bunun yolu ve bunun formülü çok açık ve nettir. 

Yazımın başında ifade ettiğim gerçeklere dönelim. 

Futbolda çok zor gol atan, çok kolay gol yiyen bir Milli Takımımız var.

Evet bu bir gerçek. 

Bu gerçeği tahlil ettiğimizde niye çok zor gol atıp da çok kolay gol yediğimizin sebeplerini araştırdığımızda şunlar akla geliyor. 

1-Oyun kuramıyor, rakibin kurduğu oyununun ardına takılıp (dakikalarca rakip oyuncuların peşine takılıp) mücadele ediyoruz. Oyunu biz kurmalı, onlar bizim peşimizde koşmalıdır. 

2-Çok kolay gol yiyorsak bekçilerimiz yani savunma (defans) kuvvetli değildir. Savunmayı kuvvetli hale getirmek zorundayız. Bunun için de savunma ağırlıklı bir modelde hareket etmeliyiz, savunma en az 5 futbolcudan müteşekkil olmalıdır. 

3-Çok zor gol atıyorsak forvet dediğimiz ileride,  rakip kale önünde oynayan oyuncularımız sayı bakımdan ve kalite bakımından zayıf demektir. Gol kabiliyeti yüksek en az 4 oyuncu ileride oynatılmalıdır. 

4-Buna göre 5 geride, 4 ileride, 1 kalede toplamda 10 oyuncuya görev vermiş olduk. Bir de kaleci var.  Etti 11. Bu 11 başarıya gider. Hassaten belirtiyorum. Orta sahada 1 oyuncu yeter. Niye mi? 4 ileride, 5 geride bekleyen oyuncuların 2’şer tanesi orta sahaya destekçi olarak görevlendirildi mi güçlü bir oyun modelidir bu.

5-Milli futbol takımımız 5+1+4 taktiği ile sahada yer almalıdır ve “çok zor gol atan, çok kolay gol yiyen bir Milli Takım görünümden kurtulmalıdır.”

Şimdi yazımızın bu noktasında futbol Milli Takımımızın teknik direktörünü ve teknik heyeti de tenkit etmek gerekir diyorum. Onları tenkitim elbette bu gerçekten yani “futbolda çok zor gol atan, çok kolay gol yiyen bir Milli Takımımız var” gerçeğinden dolayı değil. Çünkü bu gerçek belki bizim futbol Milli Takımımızın 50 yıllık gerçeği. Bu süregelen hatadan dolayı yalnız mevcut futbol Milli Takımımızın teknik direktörü ve tüm teknik heyeti eleştirmek insaflı olmaz. 

Ancak dün akşamki yani Hollanda ile yaptığımız o maçtaki oyuncu değişikliğini vaktinde yapmadıkları için şiddetle eleştiriyorum. Bazı oyuncularımız son 20 dakikadan önce,  yani golleri yemeden önce değiştirilmiş olsaydı oyunun kaderi bizim lehimize olabilirdi. 

Ne diyelim. Olan oldu, biten bitti. 

Sağlık olsun.

İnşallah bundan sonraki futbol Milli Takımımız “çok kolay gol atan ve çok zor gol yiyen” bir takım şeklinde yapılandırılır. 

Hayırlısı olsun. 

Ben burada Ferdi, Arda,  Samet, Hakan, Merih, Mert Müldür, Kaleci Mert, Cenk, Barış Alper, Kerem, Abdülkerim, Kaan,Salih, Kenan, Okay ve Zeki ile tüm Avrupa Futbol Şampiyonasında oynayan tüm futbolcularımızı canü gönülden kutluyorum. Kendilerine nice nice başarılar diliyorum. 

Tabi futbol Milli Takımımızı hiç yalnız bırakmayan gerek Televizyonlarının başında, gerekse bizzat tribünlerde turnuva boyunca desteklerini esirgemeyen tüm vatandaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. 

İnşallah gelecek en yakın günlerde şampiyonluk da görecek Milletimiz. 

Vesselam.