EURO 2024 bizim açımızdan çok güzel başlamıştı, Gürcistan galibiyeti, oyuncu ve oyun mantalitesi seçimindeki hatalar yüzünden Portekiz mağlubiyeti ve Çekya’yı saf dışı bırakarak gruptan çıkmamız…

Devamında ölüm grubundan Fransa ve Hollanda’nın önünde lider çıkan ve bize karşı kesin favori gösterilen Avusturya: Türk Milli Takımına karşı, teknik ekiplerinden futbolcularına, taraftarından medyasına özellikle maç öncesi aşağılamaların, kibrin hat safhaya çıktığı, Avrupalının o klasik şımarıklığıyla maça çıktılar.  
 

Fakat asırlar sonra tekrar bir Türk şamarı yanaklarında patladı.

Avusturya’yı tarihi bir maçla eleyerek saf dışı bıraktık. Avusturya maçında teknik vardı, taktik vardı, ruh vardı, hüzün vardı, sevinç vardı, mucizeler vardı,  Mert Günok vardı, çılgın Türkler vardı ve bir de Türk evladı Merih Demiral vardı.

Ki o Merih muazzam defans anlayışının yanında 2 gol atarak Avusturya’yı turdan ve şampiyonadan silip atıyordu.  

Fakat Merih Demiral yıllardır yurt dışında yaşıyor, attığı iki golün, turun, seyircinin ve elbette ırkçı Avrupa’nın genelde Müslümanlara, özelde ise Türklere karşı tüm haksızlıklarına isyan bilinçatıyla, yaşamış olduğu mutluluk ve gururla birlikte Bozkurt işareti yaptı ve ne olduysa o andan itibaren oldu.  

Almanya devletinin farklı kurumları özellikle İç İşleri Bakanlığı bunu kabul edilmez ilan ettiler.

Ki mevcut bakan FİFA  tarafından yasaklanmasına rağmen Katar’daki Dünya Kupasına lgbt sapkınlarının renklerini simgeleyen kol bandı ile gitmişti…Almanya kanunlarına göre de yasak olmayan Bozkurt birden kendi genetik kodlarında var olan faşizmi çağrıştırdı her nedense.  

Ev sahibi olmanın ağırlığını! kullanarak karanlık lobi çalışmalarıyla futbolcumuzun ceza alması için ellerinden geleni arkalarına koymadılar. UEFA bir anda gündemine aldı ve etik olmayan şekilde önce Alman gazetesi BILD’e 2 maçlık ceza verildi bilgisi sızdırıldı. Henüz karar kamuoyu ile paylaşılmadan Alman gazetesi bunu paylaştı.

05.07.2024 Hollanda maçından  bir gün öncede UEFA resmî olarak duyurdu. Kararın gerekçesinde ki garabetin sınırı yok, ne akıla, ne mantığa, ne duygulara, ne hislere, ne kelimelere, ne etik, ne de ahlaki ilkelere sığmayacak bir garabet.

Neymiş efendim, ‘’Genel ahlaka, kültüre, edebe, nezakete uymayan ve futbolun ismini kirletecek bir davranışmış’’ mış mış mış, mış mış mış…yüzyıllardır Türkün, Kurt simgeleyen el işareti bir anda nerelere gitti gör ey insanoğlu. Merih bu hareketi Türk seyircilere sevinç paylaşımı için yapıyor, rakip taraftarı ya da üçüncü kişileri tahrik etmiyor, provakasyon yok, kışkırtıcılık yok, bel altı terbiyesizlik yok, edepsizlik yok ama dert başka tabi…

Gelelim çok ahlaklı! edepli! UEFA’ya, İngiliz oyuncu Jude Bellingham Slovenya maçında, hem de Sloven taraftarlara dönerek, tahrik, provakasyon, kışkırtıcılık, terbiyesizlik barındıran ve edepsizce elini cinsel organına götürerek her türlü ahlaksızlığı yapıyor ve çok edepli ve ahlaklı! UEFA sadece 30 bin Euro  ceza veriyor, bir maç ertelemeli ceza veriyor, turnuvadan sonra istediği bir zaman çekebileceği bir ceza!!! Aynı ahlaklı ve edepli! UEFA çetnik selamı olarakta bilinen soykırımcı Sırp Çetnik’lerin işareti olan Bosna soykırımında, Kosova soykırımında ve tarihin farklı dönemlerinde yaptıkları katliamların ardından kullandıkları üç parmaklı radikal Çetnik işaretine hiçbir işlem yapmıyor, ya da göstermelik para cezaları veriyor, ya da İsviçre milli takımında oynayan iki Arnavut futbolcunun bir maçtan sonra çift başlı kartalı sembolleyen el işaretlerine ceza vermezken, bu hareketler siyasi olmazken, bir başka Arnavut oyuncunun Makedonyalı oyuncuya ağzının içine girerek annesine küfretmesine ve ırkçı işaretler yapmasına da göstermelik para cezası veriyor… 

Bu nasıl bir çifte standarttır, bu nasıl bir subjektif karardır, bu nasıl bir ırkçılıktır? Kendi içlerinde olan faşizmi dışarı vurarak; bir milleti sembolize eden işareti faşist! bir işaret kabul edip ceza veriyorlar ve fakat diğer taraftan cinsel organıyla provokasyon yapana para cezası… Onları da anlıyoruz! zira kişi karşısındakini kendi üzerinden tanırmış. Kendileri her türlü sapkınlığın içinde olduklarından, ahlaksızca yapılan hareketi kendilerinden bir parça olarak görüyorlar ve göstermelik ceza veriyorlar.  Diğer taraftan samimice, tamamen safça ve doğal, kendi milletini temsil eden bir işareti aşırı, radikal olarak görüyorlar. Dönün kendinize bakın, paçalarınıza kadar faşistlik akıyor, gerek geçmişinizde yapmış olduğunuz katliamlarla, açmış olduğunuz savaşlarda katlettiğiniz milyonlarla ve gerekse bugünlerde yaşadıklarınızla. Tüm Avrupa’da aşırı sağ yükselişte, bu kimin problemi?  Sahalardan sokaklara ırkçı saldırılar sizin mahallenizde suçlusu kim? 

Merih Demiral attığı 2 golden dolayı 2 maç ile cezalandırılmıştır,  intikam almışlardır adeta, disiplin komisyonunun başındaki zatta Avusturyalıdır, tamamen tesadüftür inandık ve not ettik. Zira güçlü bir takım kurmuş Avusturya’nın maçı kazanacağını hesap etmişlerdi ve hesap Türkiye’den döndü, bunu hiç hazmedemediler ve cezayla içlerindeki kini kustular. Buna o kadar inanıyorlardı  ki, daha Avustruya-Türkiye maçı oynanmadan UEFA’nın web sitesinde Avusturya’yı tur  atlamış olarak gösterebilecek pervasızlığa sahiptiler…

UEFA’nın ve Almanya’nın karanlık koridorlarında hazırlanmış projeyi, #bizimçocuklar buruşturup ağızlarına tıkadılar ve kursaklarında kalan bu kin ile faturayı Merih’e kestiler. 

Bir çift sözde içimizdeki Avrupalılara! İçimizdeki Batıcılara gelsin, onlarda UEFA’nın, Avrupanın değirmenine su taşıyorlar. Zira onlar yapılan işaretten değil, yapandan değil, tüm bunların kökeni olan İslam’dan ve Müslümanlar’dan rahatsız oldukları/nefret ettikleri için  fırsat bu fırsat saldırıyorlar. Acaba zafer işareti yapsa böyle tepkiyle mi saldıracaklardı? Diğer futbolcuların dua ile sahaya çıkmalarından rahatsızlar, maç esnasında şükür için secde etmelerinden rahatsızlar, şükür için ellerini, parmaklarını gökyüzüne kaldırmalarından rahatsızlar, şükür için ellerini kalplerine götürmelerinden rahatsızlar, aslında onlar bu toprakların mayasından rahatsızlar, onlar kendi köklerinden rahatsızlar. Bu toprakların mayası böyledir, ya seveceksiniz ya da saygı duyacaksınız…Zorlama yok sev ya da saygı duy, ama hakaret, küfür, algı, düşmanlık, şikayet, hainlik yok…

Unutmayalım ki biz zor zamanlarda daha çok motive olan ve birleşen bir milletiz,  ne etiğe, ne ahlaka, ne de spor hukukuna uyan, hatta sporun içine siyaseti karıştıran bu garabet cezanın vermiş olduğu azimle takımımız daha fazla motive olacak ve yarı finale çıkacaktır. Ruhlarıyla oynayacaklar, ikişer kişilik oynayacaklar, vatan millet bayrak için oynayacaklar, Merih  için oynayacaklar…Teknik ekibin dikkat etmesi gereken bir konu aşırı isteğin, aşırı motivasyonun takımı olumsuz etkilememesi, agresif davranmamaları, sert oynayarak kart görmemeleri, oyuna yoğunlaşarak galibiyeti almalarıdır.   Federasyonda taraftarımızı organize ederek lehimize olan havayı aleyhimize çevirecek taşkınlıkların yaşanmamasını sağlamalıdır. Montellaya da bir ufak tavsiye, Sameti oynatma, futbolcuları doğru mevkilerinde oynat, forvetsiz oyun olmaz, oyun içinde verimli olamayan oyuncuyu da değiştir çok vakit kaybetmeden…Seyircimiz Berlin stadını Bozkurt işaretleriyle ve Kurt ulumaları ile inletecektir zaten… UEFA hazırlansın 50 bin Türk’e Bozkurt cezası vermesi gerekecektir. Ayaklarınıza taş değmesin, vurduğunuz gol olsun, yolunuz açık olsun.  #bizimçocuklar Dualarımız sizinle…