İnsanoğlunun dünyadaki ilk öğretmeni annesidir. Anne bebeğin karakter şeması, hasletler zinciri, üstadı, pusulası, birçok kapının anahtarıdır.

Bu anlamda yüksek lisansı, lisansı, lise, ortaokul; hatta ilkokul diploması olmayan annem aslında bana çok şey öğretmiş.

Öyle ki çocukluğumda öğrendiklerimin çoğu annemim eseri. 

Allah, anneme hayırlı uzun ömür versin.

Çünkü annem sadece bir muallim-muarrif değil; dua kapım, dayanağım, benden razı ve karşılık beklemeyen belki de dünyada benim için tek kişi. 

Bazen annem iyi ki okumamış da demiyor değilim.

Zira eskiden birçok sorun cehaletten kaynaklanıyorken, şimdi ise maalesef bilgiyi kötüye kullanmaktan geliyor. 

Üstelik insanlık birçok şeye parmağı ile ulaşıyorken etraf toz duman, gösteriş, bukelemunluk, hırs, bencillik almış başını gidiyor. İnsanlık adeta güven bunalımı yaşıyor. 

Toplumsal hastalığımızı anneme seslenerek hakikati bir daha Yeni Ufuk ile haykırmak istedim. 

İşte hakikatin anne modelinde şiire aktarılması. 

Ah Anacığım!

Senin gül kokan karakter şeman çizilmemek için çok zorlanıyor.

Senin her şeyden önce onurlu bir hayat parolan çok örseleniyor.

Kime güvenerek sırtını yaslayasın ki?

Ağaçlar çürük, duvarlar yıkık, insanlar cesaretsiz mi cesaretsiz, bir o kadar dünyası kendisi ile sınırlı.

İnsana, merhamet eden yok, düşene el uzatan ikinci bir hesabı varsa el atıyor sanki. 

Üstelik insanlar iki değil, yirmi değil; yüz yüzlü olmuş İbadet aldatır olmuş.

Üstelik etraf çakal dolu...

Yeter ki düşme bu hayat virajlarında, öyle savrulursun ki, kimse arkasına bir dönüp bakmıyor, şefkat alıcı bulmuyor bu yollarda anne! 

Yaşanılan korkunç tablolar karşısında duygular da bir o kadar ürkek ve karmaşık.

Havalar soğuk ve karanlık, üşümemek mümkün değil bu iklimde anne. 

Ta yüreğimin ötesinde, kalbimin derinliklerinde senin şefkatli kollarını, sıcaklığını, bir o kadar beni güçlü tutacak duanı öyle arıyorum ki Anne.

Makam ve rakamların sarhoşluğundaki dünyevileşmenin ötesinde işte huzurun adresi hassasiyetler, hasletler, duygular, inanç ve kültürel değerlerle bağrışmadan; yeniden barışarak şekilden öte insanlığa merhaba demek...