Canlı olan her şey bir hareketlilik yaşar. Doğar, büyür, gelişir canlılar. Yani bir dinamizm söz konusudur canlılar için.
Bireyden gruba, gruptan topluma, toplumlardan milletlere kadar, en küçük yerleşim birimlerinden en büyük yerleşim yerlerine kadar bir canlılık, hareketlilik söz konusudur. Köylerden, mahallelere, beldelere, ilçelere, şehirlere, devletlere ve ta ötelere kadar bir canlılık, dinamizm söz konusudur hayatın can damarlarında.
Büyümek, gelişmek için temel ihtiyaçlarla beraber diğer ihtiyaçlar da lazımdır hayatın olmazsa olmazlarında. Canılar; fiziksel, sosyal, duygusal ve diğer ihtiyaçlarını değişik yöntemlerle çözmeye çalışır. Daha sorunsuz, müreffeh, güzel, mutlu bir hayat için.
Şehirler de hayat dolu canlılardır. Şehirler de daha güzele varmak için kendilerini özeleştiriye açarlar. Elazığ da büyüyen, gelişen değişen bir canlı şehirdir. Bakın iki bine doğru Elazığ hangi konuları kendine dert edinip, hangi sorunları gelişme önünde engel görüyormuş. Bir başka ifade ile düne yakın konuşulanların bir kısmı hangilermiş? Elazığ; psiko-sosyal, ekonomik sorunları ve yatırımlarla ilgili neleri kendi arasında konuşuyormuş
Elazığ; coğrafik yapısı, ulaşım, tarih, kültür, sanat, folklor, tarım ve ticaret abidesi bir il olmasına rağmen, Doğunun Paris’i, Bölge şehri olması, cazibe merkezi olma özelliklerinin çoğunda uzaklaşıyormuş.
Elazığ İli’nde yol, su, elektrik, asfalt sıkıntısı yaşanan yerler varmış.
Elazığ’ın kaderini değiştirecek Kuzova Sulama Projesi, Organize Sanayi ve Hayvancılık Projeleri gibi yarım kalan projelere hayatiyet kazandırılmalıymış.
Elazığ birçok yönden tekrar cazibe merkezi haline getirilerek aynı zamanda DAP’ın merkezi olmalıymış.
Semerciler, şıracılar, kalaycılar gibi eski mesleklerin de can çekişerek hayata veda etmeleri Elazığ’ı sadece ekonomik yönden olumsuz etkilemiyormuş.
Elazığ’da bulunan fabrikaların teknolojik olarak kendilerini yenileyememeleri, ekonomik olumsuzluklar gibi nedenlerden dolayı ihtiyaca cevap verememeleri, hatta fabrikaların kapanması Elazığ’ın hayat damarlarından birini daha koparıyormuş.
Dutun, orciğin, tulum peynirinin, Ağın Leblebisinin, çedenenin, üzüm gibi yöresel ve kültürel zenginliklerin arzu edilen düzeyde gelişmediği konuşuluyormuş.
Elazığ’ın birçok alanda geniş potansiyeline rağmen, bu potansiyeli iyi bir şekilde değerlendiremiyormuş.
Harput, Sivrice ve Hazar güzelliklerine karşın boynu bükük duruyormuş.
Sulama Projelerine yeteri bir şekilde değer verilmiyor, yeterli kaynak aktarılmıyormuş.
Elazığ’ın en büyük zenginliği yeraltı kaynakları ve mermermiş, ama bu ekonomik zenginlikten yeterince istifade edilemiyormuş.
Türkiye’nin elektrik enerjisinin kalbi olan Keban, aynı zamanda Etibank’ın da kapanması ile göç vererek nüfus ve nüfuz kaybediyormuş.
Keban Barajının yapımı ile hızlanan göç Elazığ dışına, terör nedeni ile de komşu illerden Elazığ’a göç olup, bu göç nüfusa yansımıyormuş.
Elazığ; kültür, tarım, sanayi alanlarında cazibe merkezi olma vasıflarını taşıdığı gibi sağlık alanında daBölgenin cazibe merkezi haline getirilebilecek potansiyele sahipmiş. Bu amaçla Devlet Hastanesinin büyütülmesi, bölge- eğitim-ihtisas hastanesine dönüştürülmesi, sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi hususunda Elazığ’a teşvik edici uygulamalarda bulunulması, yeni hastanelerin açılması gibi alternatifler söz konusu olabilirmiş.
Elazığ İli’nin Büyükşehir Belediyesi kapsamına alınması için gerekli çalışmalar yapılmalıymış.
Elazığ’a, hemşerilerimizin yatırımları ile sahip çıkmadığı, özlemle sevdalarını gönderdiklerinden yakınmalar oluyormuş.
İşsizlik Elazığ’ın da en ciddi sıkıntısıymış. Mesela Elazığ’da dört yüzün üstünde kahvehane varmış.
Elazığ yıllarca terörle mücadele edip bir huzur adası olmasına rağmen 193. madde kapsamına alınmaması şoku Elazığ’ı ekonomik olarak belli bir süre mağdur etmiş.
Havaalanı, doğalgaz, inanç turizmi Elazığ’ınyüzünü güldürecek hizmetlerden bazıları imiş
Ağın, Elazığ’a olan hasretinin bitmesi için behemehal bir köprü yapılmasını istiyormuş.
Fırat Üniversitesi’nde eczacılık, diş, sosyal hizmetler, hukuk gibi bölümlerin açılmasına ihtiyaç duyuluyormuş.
Elazığlılar birinci ligde (süper lig) Elazığspor’u görmeyi çok arzu ediyorlarmış.
Sahi dünden bugüne Elazığ ne kadar, büyümüş ve gelişmiş!