Susmak, sözün bittiği sessiz çığlıktır, mazlumun lisanı haliyle arzu halidir.
Adeta bir hicran yaşıyor duygular…
Bir hüzün ki tarifi çok zor. Bir hüzün ki duyarsız, bakar kör ve hem de sağır.
Bir hayat ki kalabalıklar içerisinde yalnızlıklara mahkûm.
Kalp, akıl, duygular kısaca hissiyat ve bütün varlıksürgünde.
Zaman zaman yaşanan sevinç, küçük mutluluklar sonrası uzun süren hüzünler.
Ve bu ıstıraplı hayatta sevilmeyen ah keşkeli kelimelere mahkûm kılınmalar.
Umutlar prangaya vurulmuş, merhametten yoksun eller ve gönüller.
Sürgün yiyen umutlar, umut tüccarlarının merhametsiz yüksek bedelleri.
Hani nerede Fırat kenarında kurda yem olan kuzunun hakkını arayan Ömerler?
Sevginin, şefkatin, adaletin ve değerlerin şekilden öte insanı nerede?
Taleplerin insan bedeninde hayırla kesildiği demlerdesusmak sessiz çığlıktır.
Yalnız Bir’e yönelt Allah’ım çünkü başkalarıistenmeye değmiyor, hem de imdada gelmiyor.
Sus (m)u-yorum…