Sosyal medyada karşıma Adana'da sel içinde yüzen arabaların resimleri denk gelmişti. Hatta o resmi paylaşanlar “Adana yelken yarışlarına hazır” diye de ironi yapmışlardı.
Bunun üzerine bendeniz de şiirsel bir dille şöyle seslendim ve sosyal medyada paylaştım: “Türkiye'de bir şehir. Yağmur sonrası bir şehir. Burası Adana. Türkiye'de belediyecilik: Boya-Badana.”
Evet, bu satırları yazdım ve sosyal medyada paylaştım.“Burası Adana, Türkiye'de belediyecilik boya badana.”
Bu söz belki Adana özelinde olduğu için kapsamı dar ve ağırlığı da hafif kalabilir. Öyleyse şöyle diyelim: “Burası Türkiye, bizde belediyecilik hikaye.” Şimdi oldu sanırım.
Konumuza yağışlardan başladık, oradan devam edelim.
Türkiye’de yağmur sonrası ve bilhassa sağanak yağış sonrası nerdeyse bütün şehirlerimiz ve özellikle de büyük şehirlerimizde sel sorunu ve şehirde su birikintisi sorunu yaşanmaktadır.
Evet, Adana'yı bir tarafa bırakalım. Türkiye'deki belediyeciliğin hala pür melali (acıklı hali) ortada.
Herkes biliyor ki, sorun sırf Adana'da değil. Bir yağmur yağdığı zaman Ankara’sı, İstanbul'u, İzmir'i, hepsi sular altında kalıyor. Niye böyle oluyor?
Sırf sağanak yağmur değil, kar yağdığı zaman da şehirlerimiz adeta felç oluyor. Trafik altüst oluyor kar yağdığı zaman, yağmur yağdığı zaman.
Bu nasıl şehircilik ya! Başka bir Ülkede böyle bir uygulama var mı bilmiyorum?
Bu Ülkede kar yağışları ya da yağmur yağışları aşırı olduğu zaman Valilikçe il genelinde okullar tatil ediliyor. Bu karara yani okulların tatil edilmesine saygı duyuyorum. Çünkü evlatlarımızın canı her şeyden değerlidir.
Şimdi karı, yağmuru bir tarafa bırakalım ve Ülkemizdeki deprem gerçeğine gelelim.
6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş Büyük Depreminde belediyelerin depreme hazırlıksızlığı gözler önüne serilmedi mi? 11 İlimizi etkileyen o büyük deprem şunu gösterdi ki, depremlere hazır değiliz. Ve bu hazırlıksızlığımızı 1999 Depremi de yüzümüze vurmuştu. 24 yıl sonra bir büyük deprem daha oldu, 2023 yılı depremi oldu. Aradan geçen onca yıllara rağmen deprem tehlikesini görmezden gelip boş boş oturduğumuz ya da göstermelik tedbirler aldığımız çok açık. Bunu Kahramanmaraş Büyük Depreminde gördük.
2023 yılında büyük bir depremi yaşadık ve yine hiçbir ciddi tedbir ortada yok. Birkaç gün önce 23 Nisan 2025 günü İstanbul’da 6.2 şiddetinde bir deprem oldu. Ve bir anda yine hayatımız birkaç saatliğine durdu. Trafik birden bire yoğunlaştı. Halk ne yapacağını bilemedi. Belediye yönetimleri yine yetersiz kaldı. Halk yine kaderiyle baş başa bırakıldı. Ne toplanma alanları belli, ne halkın ilk anda ulaşacağı merciler belli. Herkes bir anda şehri terketmek istediği için trafik bir anda altüst oldu.
Maalesef belediyelerimiz kriz anlarında çok yetersizler. Türkiye'de belediyecilik niye böyle,? Niye afet ve musibetler için ciddi hazırlık yok?
Ancak “boya badana” dediğimiz gösteriş için “vur patlasın çal oynasın” ıvır zıvır işlere para harcanıyor.
Belediyelerde ıvır zıvır işlere, konserlere, panayırlara, çaya-çorbaya, parklara, bahçelere para harcanması bir marifet değildir. Altyapı sağlam mı? Afetlere, felaketlere önlem alıyor musun? Bunlar mühimdir.
Belediyeciler şu söz ile övünürler: “Belediyeler yalnızca para basamaz bir de adam asamaz” diye bir laf da uydurmuşlar. Tamam da her şeye burnunu sokan belediyeler, asıl işini yapmıyor. Buna ne diyeceksiniz?
Belediyeler üzerine vazife olmayan işleri düşünürler de asıl işlerini görmezden gelir. Adama desen ki “belediye olarak uzaya astronot gönderebilir misin?” Bu soruya “neden olmasın” diye cevap verir. Ondan sonra, “sel, deprem,heyelan ve benzeri felaketler için tedbir aldın mı?” diye sorsan, “aval aval bakar.”
(Elbette, böyle bir yazı ile altyapı noksanlığı ve deprem, sel, heyelan tehlikesi ve benzeri felaketlere hazırlıksız olmaları açısından tüm belediyelerimizi aynı kefeye koymak yanlış. Bu nokta itibariyle belediyelerimizden deprem, sel, heyelan tehlikesi ve benzeri felaketlere hazırlıklı olanlar lütfen bu yazımdaki sözlerimden alınmasın. Sözüm dışarı.)
Bu kadar tenkit yeter sanırım. Ben tüm belediye yönetimlerine şöyle sesleniyorum.
3 P’ye önem verin. 3 P denildiğinde sakın aklınıza Napolyon gibi “Para, Para, Para” gelmesin.
Benim size 3 P önerim şudur: Plan, Proje ve Projektör.
Halkınızın huzur ve refahı için plan yapın, gerçekçi projeler üretin ve geleceğe projektör tutun ve projektörle karşılaşacağınız tüm olumsuzluklara karşı baştan ciddi tedbirler alın.
Evet belediyecilik esasında bu 3 P’dır.
İnşallah tüm belediyelerimizde boya badana işleri değil de 3 P esas alınır.
Vesselam.
Ahmet Sandal