Yıllar geçse de, birçok şey değişse de değişmeyen tek şey vardır O da insanlık ve insana yakışan davranışların sergilenmesidir. Bedenen ölse bile insanlığın hizmetine ölümsüz bir eser bırakmaktır. Çünkü bazen yapılanları, yaşananlar insanı hayrete düşüremez mi?

Hatta çoğu zaman “…bu insanlığa sığmaz, insan olan bunu yapmaz…” gibi ifadeler kullanılmaz mı?

İyililik de, kötülük de, iyiler de, kötüler de hep insanla yaşar. İnsan aklı ve kalbi ile yaşananları unutamaz, hayvan olayım dense bile yaptığı kötülüklerle kendini kurtaramaz, ancak aklını kaybederse veya çıkabilirse insanlığın sınırları dışındakalırsa belki kendini biraz rahatlatır.

Onun için ne olursa olsun, şekilden öte insanlık! Liyakat ama hasletleri ve hassasiyetleri olan bir insanlık! Anlatılanlar belki çok heyecanlı ve tezahüratı gerektirecek kadar heyecanlı olmayabilir. Ama hakikatler daha kalıcı ve anlamlıdır.

En güzel hizmet de insanlığa hizmetçilikten gocunmayan bir anlayıştır ki bu hizmete talip olanların başı da birdir, sonu da. Bu yolda kalp de anlamlıdır, tırnak da! 

Hele hele eşitliği aynılık kabul etmeden mağdur, mahzun, mazluma, yetim, korunmaya, bakıma, yardıma…  muhtaçlara gönül açarak, onları ötekileştirmeden, dışlamadan inadına hizmet edenler ayrılık otları içerisinde şifa otlarını, değişik rayiha ve desenlerdeki çiçeklerin en önemli mimarlarıdır. 

Çünkü insan bir noktada her şeyi kendine takdim eden Allah’ın bir noktada memuru, bütün kâinatın en mükemmel varlığı olması ile de insan adeta bir halife hükmündedir.Dolaysıyla insanlığa hizmet sabırlı, hoşgörülü olmayı, samimi davranmayı, şefkatli olmayı, muhabbeti yaşamayı gerekli kılar. Yoksa sadece görev anlayışıyla takdire şayan hizmetleri yapmak zor, belki de imkânsızdır.

Dünya Ülkeleri özel ihtiyaç grubu denilen kesime hizmetlere öncelik vermektedir. Bizim tarihimizde de böyledir. İnsanın sevilmesi, insana saygı gösterilmesi, Allah’ın rızası doğrultusunda hareket edilmesi, sevap- günah kavramlarıetrafındaki insana yönelik hizmetlerin amacı da aslında insanlığın can çekişmemesi adına yapılanlardır. Aksi taktirde insana yapılanlar bir iane, lütuf, minnet olarak düşünülmemelidir. Bütün bunlar insana insan olduğu için ele alınması gereken durumlardır.

İşte bu anlamda birçok anlamda olduğu gibi dün konuşulamayan birçok şey bugün konuşulabiliyor, dün üstü kapalı olan birçok şey günışığına çıkıyor, özeleştiriler yeni kapıların açılmasına vesile oluyor. Statüko, bazı güçler ve güçlükler değişimin olmasını engelliyor veya zorluyor. Ama samimiyet ve inanç doğrultusundaki azimli çalışmanın karşısında kim durabilir ki?

Belirtilen alanlardan bir tanesi ve belki de en önemlisi sosyal hizmet ve yardımlar diye genel olarak tabir edilen hizmetler kapsamıdır. Konu insan ve özellikle mağdur kesim oluncadaha hassas ve ince davranmak gerekir.

Öncelikle bu alanda hizmet edenlere gönülden ve yürekten teşekkürler. Aslında bu alanda çok ama çok konuşulacak şeyler var. Ama konuşulanları dinleyecek ve anlayacak kesim de bir o kadar önemlidir. Emeğe saygı, emeğin çalınması, transfer edilmesi ve anlaşılmaması üzerinde durulması gerekli hususlardır.